07 Şubat 2020

Belirsizliklerden Kaçınacak Mıyız Yoksa "Kader" Diyerek Devam Mı Edeceğiz? 07.02.2020

BELİRSİZLİKLERDEN KAÇINACAK MIYIZ YOKSA “KADER” DİYEREK DEVAM MI EDECEĞİZ?

Ülkemizde son 2 haftada arka arkaya büyük can kaybı olan felaketler yaşadık; Elazığ Sivrice merkezli 6.8 şiddetinde depremde en az 41 kişi, Van-Bahçesaray yolunda meydana gelen çığ faciasında 41 kişi, Sabiha Gökçen Havalimanı’nda gerçekleşen uçak kazasında 3 kişi hayatını kaybetti…

Bizler her zaman olduğu gibi yine ölenlere rahmet, yakınlarına sabır diledik, acıda birleştik.

Bu haberler kadar dikkat çekmeyen çok önemli veriler de mevcut; 2018 yılında 1923 işçi, 2019 yılında 1500’den fazla işçi iş kazalarında öldü. Bu iş kazalarında en fazla ölüm nedenleri trafik kazası, ezilme, göçük altında kalma, yüksekten düşme ve iş esnasında kalp krizi. Türkiye, iş kazalarında en fazla insanın hayatını kaybettiği ülkeler sıralamasında ne yazık ki dünyada üçüncü, Avrupa ülkeleri arasında birinci sıradadır.

Peki gerçekten İbn-i Haldun’un söylediği gibi “Coğrafya kaderdir” diyebilir miyiz?

Japonya gibi çok büyük depremlerin gerçekleştiği bir coğrafyada 8,5 - 9 şiddetinde depremlerden sonra 1 kişinin bile ölmemesi, bizimse sürekli beklediğimiz büyük İstanbul depremi için (7- 7,5 şiddetinde beklenmektedir) korkunç deprem sonrası senaryolarına maruz kalmamız, onbinlerce kişinin öleceği bilgisi ile yaşamamız kader midir?

        IBM’de yapılmış ve farklı kültürlerin davranış biçimlerini irdeleyen Hofstede Modeli olarak bilinen bir araştırmanın ortaya koyduğu ölçülerden biri “belirsizlikten kaçınma” konusundadır. Bu ölçüye göre Batı kültürünün ve bilimin hâkim olduğu kültürlerde insanlar, belirsizlikle karşılaştıklarında bunu mümkün olduğu kadar küçültecek önlemler alıyorlar, belirsizliğin giderilmesi için kurallar konulmasını istiyorlar. Buna karşın bizim gibi kültürlerde yaşayan insanlar ise böyle bir gayret göstermek yerine işi “kader”e havale ediyorlar.

Geçmişten günümüze çarpık şehirleşme, yanlış planlanan yaşam alanları ve yollar, işyerlerinde alınmayan önlemler, yapılmayan ya da göstermelik yapılan kontroller yerine işi kadere havale etmek herkes için en kolay ve en ucuz yol gibi görünüyor.

Ama artık kadercilikten vazgeçmek, belirsizlikleri gidermek, afet ve iş kazalarında insan kaybını minimize etmek zorundayız. Artık Bilim İnsanları, Meslek Örgütleri, Sendikalar, Uzmanlar, Danışmanlar birlikte hareket etmek, insan odaklı düşünmek, kaliteli yaşam ve çalışma standartları sunmak, bilim ve tekniğin gerekliliklerine uymak zorundayız.

TMMOB Tekstil Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu

07.02.2020

Basın Açıklamaları